top of page

🐝 Arılar Yok Olursa Ne Olur? 2025’te Arı Dostu Bahçe Kurmak


Arılar… Minik bedenlerine rağmen doğanın dengesi için devasa bir rol oynuyorlar. Bu yazıyı yazarken, pencerenin hemen yanında uğuldayan bir arının peşinden düşünen gözlerimle fark ettim: Eğer bir gün bu sesler tamamen kesilirse, doğa da sessizliğe bürünecek. 2025 yılı itibarıyla arı nüfusundaki düşüş artık sadece bilimsel raporlarda değil, günlük yaşamımızda da hissedilir hale geldi. Gıdaya ulaşmak zorlaştı, meyve-sebze fiyatları arttı ve doğal döngü sarsıldı. Çünkü arılar sadece bal üretmiyor; aynı zamanda tüm ekosistemin görünmeyen mimarları.


Peki arılar neden bu kadar önemli? En basit haliyle, tozlaşma işleminin kahramanları onlar. Yediğimiz her üç lokmadan biri, arıların yaptığı tozlaşma sayesinde var. Ama ne yazık ki, pestisit kullanımı, monokültür tarım, iklim değişikliği ve yaşam alanı kaybı yüzünden arı popülasyonları hızla azalıyor. Bu bir çevre sorunu değil sadece; bu aynı zamanda bir gıda güvenliği sorunu, bir ekonomi sorunu ve bir yaşam kalitesi sorunu.


İşte bu yüzden bizler, yani bireyler, bu küçük kahramanlar için harekete geçebiliriz. Sanılanın aksine bir tarlaya ya da büyük bir bahçeye ihtiyacımız yok. Balkonumuzda birkaç saksı, küçük bir arka bahçe ya da sadece pencere önü bile yeterli. 2025’te arı dostu bahçeler kurmak artık bir trend değil, bir zorunluluk haline geldi.


İşe önce kimyasal içermeyen bitkilerle başlamak gerekiyor. Lavanta, kekik, adaçayı, biberiye gibi aromatik bitkiler arılar için adeta birer mıknatıs. Hem bakım açısından kolay, hem de evde doğal bir koku terapisi gibi. Ayrıca bu bitkileri tüketebiliyor olmak da bonus! Renkli çiçekler de olmazsa olmazlardan. Özellikle mor, sarı ve mavi tonları arılar tarafından daha çok tercih ediliyor. Yerel çiçek tohumları kullanmak ise sürdürülebilirlik açısından en doğru adım.


Bir de su kaynağı konusu var. Arılar su içer mi diye düşünebilirsiniz ama evet, içerler! Küçük bir tabak içine taşlar koyup su doldurmanız, onların güvenle konup su içmelerine olanak sağlar. Bu basit detay bile bir arının yaşamı için hayati olabilir.


Kullanılan saksı topraklarının organik ve kimyasallardan arınmış olması da bir diğer dikkat edilmesi gereken unsur. Unutmamalıyız ki toprağa koyduğumuz her şey, doğrudan veya dolaylı olarak bu minik canlılara etki ediyor.


Ben kendi balkonumda bu yıl ilk kez “arı dostu bir alan” yaratmaya çalıştım. İlk lavanta filizlendiğinde bir arı gelip çiçeğe konduğunda içimde büyük bir sevinç hissettim. Çünkü küçük bir çabayla, büyük bir değişimin parçası olabiliyordum. Bu sadece benim değil, hepimizin yapabileceği bir şey.


Arılar bize doğanın ne kadar dengeli ve hassas çalıştığını öğretiyor. Onlar yoksa biz de eksik kalırız. O yüzden şimdi tam zamanı: Minik kanatlı dostlarımız için bir saksı çiçek, bir kase su ve biraz sevgi ayırmanın mevsimi bu. Belki de 2025’in en anlamlı modası, doğaya sahip çıkmak olacak.

 
 
 

1 Yorum


Arıların yok oluş tehdidi, yalnızca doğayı değil, insanlığın geleceğini de doğrudan etkiliyor. Bu değerli ve farkındalık dolu yazınız için kaleminize sağlık 🙏

Düzenlendi
Beğen
bottom of page